RİSKLİ BEBEKLER VE ERKEN REHABİLİTASYON

Riskli bebek grubu pediatri alanında çalışan fizyoterapistlerin sıklıkla yoğun karşılaştığı düşük doğum ağırlığı sahip zamanında doğan veya çeşitli nedenlerle bağlı gelişimde gerilik görüldüğü bebekleri kapsayan bir gruptur. Erken rehabilitasyon programları riskli bebeklerde doğar doğmaz başlaması gereken bir süreçtir. Erken dönem fizyoterapi yeni doğan dönemde başlayıp 12 aya kadar uygulanan fizyoterapi yaklaşımlarını içerir.

Riskli bebek grubu 37 haftanın altında doğan prematüre bebeklerde düşük doğum ağırlığına sahip zamanında doğan veya çeşitli nedenlere bağlı gelişimde geriliğin görüldüğü bebekleri kapsayan bir grup olarak kabul edilir.

Riskli bebeklerde erken rehabilitasyon kapsamında değerlendirilmesi ve takip edilmesi gereken durumlar genellikle şunlardır: Erken doğum (özellikle 1500 gram altı ve 32 hafta altı bebekler), bebeğin anne karnında oksijensiz kalması, beynin yeterince oksijenlenmemesi sonucunda beyindeki hasar, anne karnında bebekte gelişen enfeksiyonlar, kas tonus bozuklukları, anne karnında normal gelişim geriliği, kas iskelet sistemi anormallikleri, tekrarlayan nöbetler.

Riskli Bebeklerde Değerlendirme

  • Gözlem:

Bebeğin hareketlerinin gözlemi fizyoterapistin değerlendirmesinin en önemli parçasıdır. Bebeklerin motor hareketlerinin değerlendirilmesinin yanında duyusal kognitif, sosyal, emosyonel açıdan da bir bütün olarak değerlendirilmesi erken rehabilitasyona ihtiyacı olan bebeklerin tespit edilmesini sağlayabilmektedir.

  • Kas Tonusunun Değerlendirilmesi:

Tonus; kasların dinlenme halindeki kasılı haline denmektedir. Kasın normal tonusunun altında olduğu, gevşek durumuna hipotonik, normal tonusun üstünde olduğu durumuna hipertonik kas denir. Bebekte bu iki durum değerlendirilir.

  • Refleks Gelişimin Değerlendirilmesi:

Bebeğin refleks gelişimi olası bir hastalığı, hastalığın şiddetini belirlemenin yanında erken tanıya da yardımcı olmaktadır. Normal gelişimde, ilkel refleksler yavaş yavaş kaybolarak yerini hayat boyu var olacak düzeltme ve denge reaksiyonlarına bırakırlar. Eğer ilkel refleksler kaybolmazsa bebekte varolan bir anomali düşünülür.

  • Motor Değerlendirme:

Günlük hayatta gerekli olan hareketleri yapabilmeye motor beceri, bu hareketleri yapabilmek için kullanılan kasların uygun hale gelmesine de motor gelişim denir. Bebeğin gelişimi bu açıdan değerlendirilir.

  • Duyu Değerlendirmesi:

Dokunma duyusu taktil duyusu, görme, işitme duyuları değerlendirilir. Bebekte ayrıca ağlama değerlendirilmelidir. Ağlama olmayabilir, sürekli ya da aşırı ağlama görülebilir.

Erken Dönem Fizyoterapi ve Rehabilitasyon

Erken rehabilitasyon programları riskli bebeklerde doğar doğmaz başlanması gereken bir süreçtir. Erken dönem fizyoterapi neonatal dönemde başlayıp 12 aya kadar uygulanan fizyoterapi uygulamalarını içerir. Bebeğin yaşamının ilk yılı beyin gelişiminde kritik bir dönemdir. Güncel çalışmalar, beyinde yüksek yenilenmenin ve hızlı öğrenmenin olduğu bebeklik süresince uygulanan müdahalenin daha etkili olduğunu belirtmiştir. Fizyoterapi ve rehabilitasyon uygulamalarında temel amaç beyin gelişiminden kaynaklanan hızlı öğrenme yeteneğini kullanarak normal fonksiyonel hareketlerin kazandırılması bebeğin yetersizliklerini önlemektir.

Nörogelişimsel Tedavi Yaklaşımları

NDT yönteminde çocuğun fonksiyonel yetenekleri gözlemekte ve analiz edilmektedir. Erken dönem fizyoterapi uygulamaları nörogelişimsel tedavi yöntemi içinde en etkili tedavi yaklaşımlarından biri Bobath yaklaşımıdır. Bu tedavi de fizyoterapistler normal gelişimi uyararak çocuğun motor bozukluğuna çözüm bulmaya çalışırlar.

Pozisyonlama

Pozisyonlama vücut düzgünlüğünü sağlamak kas tonusunu düzenlemek, kas iskelet bozukluklarını önlemek, kendiliğinden gelişen hareketleri düzenlemek, duyu girdisini artırmak solunum ve beslenme problemlerini en aza indirmek gözlem ve müdahaleyi kolaylaştırmak amacıyla tedavinin önemli kısmını oluşturur.

  1. Sırtüstü Pozisyonlama
  2. Dizler ve dirseklerin vücut orta hattına doğru kıvrılmasıyla kollar ve bacaklar bükülü olmalıdır.
  3. Omurga bükülü olmalıdır ve baş altına yastık konulmamalıdır.
  4. Bunu oluşturmak için bazı yardımcılar kullanılabilir; havlu, rulo, bebek battaniyesi, çarşaf vb.
  5. Riskli bebekler için bu bükülü postürü geliştirmek; gelecekteki fiziksel gelişimlerinin temeli için önemlidir.
  6. Bükülü pozisyon bebeğin, sakin ve güvenli hissetmesi için davranışlarını kontrol etmeyi öğren- mesine yardım eder.
  7. Araştırmalar bebekler için iyi pozisyonlamanın omuz ve kalça çevresi kuvveti arttırarak gelişime yardım edebildiğini göstermiştir. Sırtüstü düzgün pozisyonlanmış bebek, vücut simetrisi ve düzgün ağırlık aktarma sağlanamaz.
  8. Yüzüstü Pozisyonlama
  9. Rulo bir havlu veya çarşaf kullanarak bebeğin bacakları ve kolları bükülü pozisyonda olacak

şekilde sıkıca kıvrılır.

  • Bu pozisyonda bebek çok iyi desteklenmelidir, çünkü yer çekimi bebeğin dizlerini yanlara doğru iter.
  • Göğsün altına bir rulo konulması ve kalçadan el ile destekleme bebeğin başını yerçekimine karşı kaldırmasına yardımcı olur.
  • Yüz üstü yatış, riskli bebeklerde yumuşak olan göğüs kafesini destekleyerek bebeğin solunum hareketlerine yardım eder.
  • Bu pozisyon aynı zamanda reflüsü olan bebekler de yardım eder ve sakin şekilde uyudukları zamanı arttırır.
  • Ağırlık aktarma ve ağırlık taşıma için başlangıç pozisyondur.
  • Boyun ve gövdenin aşırı geriye doğru gitmesini önler
  • Oksijenlenme daha kolaydır, enerji harcaması daha azdır.
  • Omuz hareketlerinin gelişmesi, kafatasının şekillenmesi ve kalça pozisyonu için yararlıdır.
  • Başın düzeltme reaksiyonlarını aktivite eder.
  • Yan Yatışta Pozisyonlama
  • Bebeği yan yatırın ve hafifçe elinizle göğsünden destekleyin.
  • Bir rulo yardımıyla bebeğin baş-sırtını destekleyebilirsiniz.
  • Bu pozisyonda yer çekimi bebeğin kollarının ve bacaklarının orta hatta gelmesi için yararlıdır.
  • Bebeğin elini rahatça ağzına götürmesi oldukça kolaydır.
  • Karın ve sırt kasları arasındaki uyumlu çalışmayı artırır.
  • Omuz ve kalça çevresinin farkındalığı ve duyu girdisini artırır.
  • Bacakları fark etmeyi kolaylaştırır, sağ ve sol farkındalığını artırır.

Dokunma

Kuvöz içinde bile ağız çevresinin okşanması ve uyarılması gerekir. Çene ekleminden ağıza doğru uygulanabilir. Üst dudağa derin basınç kullanılabilir. Bebekler dokunmaya karşı aşırı hassas olabilir. Özellikle ağız, avuç içi ve ayak tabanında görülebilir. Derin uyarı vermek uygundur.

Motor Gelişimin Desteklenmesi

Doğal bir ortamda çocuğun yapabildiği yapamadığı aktiviteler belirlenmelidir. Simetrik sırtüstü ve yüzükoyun postür, baş kontrolü, dönme, kollar ve ellerin hareketleri, yüzükoyun ön kollar ve eller üzerinde durma, oturma, emekleme, sıralama ve yürüme hareketleri temel olarak ele alınmalıdır.

Fizyoterapist: Rukiye Merve OKUR

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.