RÜYALARIN DA BİR ANLAMI VAR (NURİYE’NİN ARDINDAN…)

Hocam bugün rüyamda babamı gördüm. Nasıl gördün Nuriye? Beni yanına çağırıyordu, gel beni ısıt dedi. Yaa dedim gittin mi peki? Evet dedi. Birden içimden ya Nuriye ölürse diye geçirdim. Vefat olaylarını hayatımda sık yaşadığım için ölmüş birinin çağırmasının iyi bir şey olmadığını biliyordum. Ama yine de zihnimden attım bu düşünceyi. Hayırdır inşallah Nuriye dedim.

Nuriye ile ilk tanışmamız sekiz sene önce idi. Yükseliş’e ilk başladığım yıl idi. İlk öğrencilerimden uyumlu, sessiz, güler yüzlü çok sevdiğim bir öğrencimdi. Annesi Almanya’da olduğu için ablasında kalıyordu. Ablasından ve yeğenlerinden çok memnundu onları çok seviyordu. Ben henüz ailesi ile tanışmamıştım. Oysa ki annesi ile geçmişe dayalı bir aile dostluğumuz varmış. Bunu annesi Almanya’dan geldikten sonra aile ziyareti yaptığımda öğrendim. Annesi Makbule Teyze çok cefa çekmiş ama yine de tüm zorluklara karşı dimdik durmayı başarabilmiş güçlü bir kadın. Onu da çocukluğumda bana hediye ettiği (o zamana kadar yabancı birinden aldığım tek hediye) mavi boncuklu kolyeden hatırlıyorum. Bana maviş dermiş çok severmiş beni öyle anlatıyor. Eski dostlar bir başka oluyor. Eskiden dostluklar menfaate dayalı değildi. Yürekten sımsıcak samimi. Makbule Teyze de annem için onlardan biri idi.

İki sene kadar Nuriye Yükseliş’e devam etti sonra ayrılmak zorunda kaldı beş senelik bir aradan sonra yollarımız yeniden kesişti ve ben Nuriye’yi derse almaya başladım. Bu kez daha yakından tanıma fırsatım oldu. Çocukluk anılarını anlatıyordu. Komşu olduğumuz için ablamlarla oynadığı oyunları babamı erkek kardeşlerimi çok net hatırlıyordu. Hafızan ne kadar kuvvetli Nuriye derdim ve gülerdik.

Namazlarını hiç aksatmazdı Nuriye. Kuruma gelir gelmez abdest alıp mescide giderdi. O masum doğal içten dua edişini, beni utandıran kendimi sorgulatan namaz kılışını özlüyorum Nuriye’nin. Her insandan öğreneceğimiz bir şeyler vardır. Nuriye den ise daha çok. Nuriye giderken hiç kimseyi incitmedi, kendi kırılsa bile belli etmedi. Kin öfke kıskançlık nedir bilmiyordu. Çok masum ve temiz bir kızdı.

Nuriye’nin vefat haberini annesinden öğrendim. Saat on buçuk civarı telefonum çaldı, kayıtlı olmayan bir numara idi herhalde velilerimden birisidir diye düşündüm. Telefona cevap verdiğimde Makbule Teyze ağlıyordu. ‘’Nuriye’mi gelin ettim gönderdim’’ dedi. İnna Lillahi ve İnna İleyhi Raciun (Biz şüphesiz (her şeyimizle) Allah’a aitiz ve şüphesiz O’na döneceğiz) diyebildim. Ama yaşadığım şoku uzun süre atlatamadım. Nuriye melek oldu uçtu. Günahsız saf tertemiz. Bir Cuma gecesi teheccüd namazından sonra sabah ezanını bekliyormuş. Namazını kıldıktan sonra seccadesinin üzerinde Hakk’a yürümüş.

Efendimiz’in (SAV) ‘’Nasıl yaşarsanız öyle ölürsünüz’’ Hadis-i Şerifi aklıma geliyor. Evet Nuriye sen yaşadığın gibi vefat ettin ve şimdi meleklerle berabersin. Ben ise melek gibi öğrencilerimle…

Danışman: Esra İYİ

2 thoughts on “RÜYALARIN DA BİR ANLAMI VAR (NURİYE’NİN ARDINDAN…)

  • Yüce Allah’ın selameti ,rahmeti,sizin ve tüm inananların üzerine olsun.
    Nuriye’ nin abisiyim Nuriye hakkında ince ve narin düşünceleriniz için size ve kurumanuza çok teşekkür ederim Nuriye hepimizin kıymetlisiydi ailece onun istekleri doğrultusunda hareket ederdik ibadetleri konusunda o hep bizden öndeydi
    Yüce rabbin ANNEN VE BABANA rahmet eylesin onların benim üzerimdede hakları çok yüce Allah’tan sizlerin girmiş olduğu bu güzel çalışma yolunda başarılar dilerim size kurumunuza çok teşekkür ederim ALLAH YARDIMCINIZ OLSUN

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.